2 Mayıs 2010 Pazar

BAKTIĞINI GÖRMEK

BAKTIĞINI GÖRMEK


Karanlığa gömülmüş bir zamanda yaşıyoruz.
Her şeyiyle isyan günlerinde...
Her yeni güne yeni umutlarla uyandığımızda bile umutlarımızın birer birer parçalandığını görüyoruz.

Güçsüz kalan insanlara, çaresiz bakan gözlere, annesiz ve babasız çocuklara baktığımızda, anlamlı bir hayat yaşadığımızdan, hayatın bir anlamı olduğundan daha fazla ne kadar bahsedebiliriz ki... Kimseye acımayan, insanların duygularını, düşüncelerini, hatta hayatlarını bile hiçe sayan, kalpleri kan pompalayan bir kas yığınından ibaret olan insanların ellerinde artık, güçsüzlerin kaderi...
Duyguların, düşüncelerin, sevgilerin ticaret malı gibi pazara çıkarıldığı, satıldığı bir çağda yaşıyoruz.
Boğazımıza birşeyler düğümleniyor.
En acısı da o düğümleri çözememek, istemek ama başaramamak...
Hayata toz pembe bakanlar, evet bakıyorlar ama görmüyorlar, oysa pembenin ardında başka renkler de var ve bu renkler, '' durma birşeyler yap'' diyor insana...
Bakmalı ve görmeli insan, baktığını görmeli ki, boşuna yaşanmamış olsun hayat.
Onca söz vardı...
Artık söyleyecek birşey kalmadı.
''Kalanlarsa o kadar az ki'', şairin dediği gibi, ''mutluluk bile onlardan çok''...

0 Güzel Yorum:

Yorum Gönder

-